Pandemi döneminde çoğunlukla para arzı artırılarak halk ve işletmeler tüm dünyada desteklendi. Yapılması gereken bir hareketti ve hemen hemen tüm ülkeler bunu yaptı. Para arzının artmasının enflasyona yol açacağı da beklenen bir durumdu ancak olağanüstü bir dönemden geçilirken belli bir süre göz ardı edilmesi gereken bir şeydi ve öyle de yapıldı. Pandemi biterken tüm dünya ülkeleri yavaş yavaş faizleri artırarak enflasyonu dizginlemeye çalıştılar. Başarılı da oldular. Evet her ülkede enflasyon arttı ancak doğru ekonomi politikaları ile bu artış sınırlı seviyelerde kaldı.
Türkiye’ de ise faiz artırımı yapmak bir yana faiz indirimleri başta olmak üzere yanlış ekonomi politikaları ile enflasyon körüklendi. Dünya’ da enflasyon yüzde 10 civarında artmışken Türkiye’ de ise yüzde 100’ ün üzerinde enflasyon yaşandı, hala da yüksek enflasyonla mücadele etmeye devam ediyoruz. Resmi rakamlar ile piyasada gerçekleşen halkın ve şirketlerin hissettiği enflasyonun arasında bile dağlar kadar fark oldu. 2021 yılındaki konut fiyatları ile güncel konut fiyatları arasında neredeyse 10 kat fark var. Akaryakıt fiyatları yine 2021 yılından beri 6 kat arttı. İşçilik, elektrik, hammadde fiyatları da aynı şekilde yükseldi.
İhracatçılarımız 2021 yılında 40 TL’ ye mal ettikleri bir ürünü 100 TL’ ye ihraç edip 60 TL kar elde ediyorken, günümüzde 100 TL’ ye aynı ürünü mal edebiliyor ve ancak 120 TL’ ye satabiliyor. Çünkü yurtdışında bizdeki gibi bir enflasyon olmadı. Orada fiyatlar aşırı yükselmedi. Ülkemizde ise maliyetler enflasyonla aşırı yükseldi ve günümüzde Türkiye’ de satmak, yurtdışında satmaktan daha karlı hale geldi.
E-ihracat yapanlar için ise bu durum daha da kötü. Çünkü bu işletmeler aynı zamanda ilgili ülkede de bir operasyon yürütmek durumundalar. Pazaryeri komisyonları, depolama giderleri, son müşteriye lojistik maliyetlerine katlanmak zorundalar. Onların kar marjları daha da daraldı.
Bu nedenle hem ihracatçılar hem de e-ihracatçılar kurun artmasını istiyor ve bekliyorlar. Ancak kurun artması sadece diğer tüm şartlar sabitken işe yarar. Kurun artmasıyla piyasadaki diğer mallarında fiyatları artacağı için yine istenen sonuca ulaşılması güç olacaktır. Tek seferde veya kısa sürede bu işten kurtulamayacağımız kesin. Evet kur artmalı ama doğru ekonomi politikaları ile desteklenerek enflasyonun kur artışından daha az olması sağlanmalı ki kur artışının bir değeri olsun. Diğer türlü kurların ve enflasyonun aynı seviyelerde artmasının kimseye faydası olmayacaktır. Bu da dediğim gibi tek günde veya kısa vadede olamaz, mecburen uzun vadeye yayılması gereken bir süreçtir. Önümüzdeki en azından birkaç yıl daha bu duruma dayanmamız ve mevcut koşullarda gemimizi yürütmemiz gerekmektedir.
Bu Enflasyonist Ortamda İhracatçı Ne Yapmalı ?
Öncelikli olarak her ne olursa olsun ihracattan vazgeçmemeli ve bu işi sürdürmeye devam etmeliler. Başlarda yanlış ekonomi politikaları uygulansa da sonrasında doğru politikalar uygulanmaya başlamış en azından tünelin ucunda bir ışık görülmüştür. Aydınlığa çıkmaya daha vakit olsa da bu umuda tutunarak ve her zaman yaptıkları gibi değil, zor dönemde yapılması gerekenleri yaparak ayakta kalmalılar.
Zor Dönemi Atlatmak İçin Üreticiler Ne Yapmalı ?
Öncelikli olarak mevcut sistemlerini daha verimli hale getirmeliler. Sabit maliyetlerin değiştirilemediği ortamda daha çok üretim yaparak verimliliği artırmalı, birim başına maliyetleri düşürmelidirler.
Yurtdışı pazarlardaki rakipler, rakip ürünlerin müşteri yorumları, kendi ürününüze gelen yorumlar iyice incelenip analiz edilerek varsa ki (illaki vardır) ürünlerde, paketlemelerde, müşteri hizmetlerinde iyileştirmeler yapılarak hem talep artışı hem de müşteri bağlılığı artırılmaya çalışılmalıdır.
Pazarlama ekipleri de yoğun çalışarak yapılan geliştirmeleri de arkalarına alarak hem mevcut pazarlarda derinleşmeli hem de yeni Pazar arayışlarına girmelidirler ki artan üretim satılabilsin ve ciro artırılabilsin.
İkinci olarak ise karlılığı artırmak için mevcut ürünlerini değiştirerek ya da geliştirerek daha katma değerli ürünler üretmeye odaklanmalıdırlar. Ürünün değişmesi(elma ihraç ediyorsa elma suyu, makine ihraç ediyorsa daha teknolojiği vb) ya da en azından gelişmesi ile hem daha karlı ürün satabilecek hem de kendisine yeni pazar açmış olacaktır. Üretim ve finansman maliyetlerinin bu denli yüksek olduğu bir ortamda katma değerli ürünler üretmeye başlamak sizi hem rahatlatacak hem de işinizin gelişmesini sağlayacaktır.
Tabi şunu sorabilirsiniz, elma ihracatçısınız size elma suyu üretmenizi tavsiye ediyorum bu dönemde yatırım mı yapılır diyebilirsiniz. Haklısınız da. Tabi ki size meyve suyu fabrikası kurun demiyorum. Bunu kurmuş olanlar var zaten, fason olarak yaptırabilir kendi markanız ile satabilirsiniz. Farklı bir ürün üretiyor ve ihraç ediyorsanız da farklı bir şekilde ürününüzü geliştirebilir değiştirebilirsiniz. Aklınıza bir fikir gelmiyorsa çevrenizdekilere sorabilir ya da beni arayabilirsiniz. Eminim güzel fikirler bulabiliriz.
Sizde ihracatçı ya da e-ihracatçı iseniz yeni fikirler duymak, farklı pazarlar keşfetmek, yeni bakış açıları görmek, danışmak tavsiye almak için bana yazabilirsiniz. 10 yıllık bankacılık kariyerim 6 yıllık da e-ticaret e-ihracat tecrübem ile elimden geldiğince herkese yardımcı olmaya çalışırım. İnanıyorum ki bu zor günleri hep birlikte atlatacağız. Selametle !!